Kolombiya Mafyası
KOLOMBİYALI KARTELLER

Kolombiyalı karteller, birçok yönüyle birbirlerine benzemektedir. Birçok uluslararası suç örgütünden farklı olarak değişik her türlü suçla ilgilenen Kolombiyalı karteller, uyuşturucu işinde bir numaradır. Gerçekte, karteller -ki şu an kokain endüstrisinde hakim olan Cali karteli için özellikle durum böyledir- diğer gruplardan daha fazla olarak aralarında bir suç kültürü oluşturmak suretiyle işbirliğine gitmişler ve her geçen gün de bunu arttırmışlardır. Hatta kartel kendi içinde işbölümü ve uzmanlaşmaya gitmek suretiyle bir sanayi geliştirmiştir.

Gerek Kolombiya gerekse ABD ve Avrupa’daki faaliyetlerinde, Kolombiyalı karteller, lojistik ve pazarlama gibi konularda uzmanlaşmış hücre tipi yapılanmaya sahiptir. Bu yapılanma sayesinde, örgüt üyeleri arasındaki ilişki ortadan kaldırılmakta ve örgüte ihanet en alt düzeye indirilmektedir. Cali karteli tıpkı diğer uluslararası şirketler gibi faaliyetlerini yürütmektedir.

Örneğin, özellikle son yıllarda Batı ve Doğu Avrupa ve Eski Sovyetler Birliği topraklarında piyasasını genişletmek amacına yönelik olarak, kokaine nazaran daha ucuz, daha rahat taşınabilen ve yüksek kar marjını sağlayan Kolombiya eroinin üretimi ile ortaya çıkan diğer yan ürünlerini artırma çabası içerisine girmiştir. ABD’den sonra, Avrupa’da da bu kartellerin yaygınlaşması, bölgedeki yüksek eroin tüketimi ile bağdaştırılmaktadır.

800 klanı ve 25 bin dolayında örgüt elemanı ve yaklaşık 100 bin yandaşı ile Kolombiya mafyası, Avrupa mafyası ile işbirliğine giderek Avrupa piyasalarına son 10 yılda Kolombiya’dan eroin sevkıyatı yapmaktadır. Hatta, bu konuda en fazla işbirliğini Türk mafyası ile gerçekleştirmekte, eroin sevki tehli***e girdiğinde, Kolombiya mafyasının kullandığı gemiler Türk mafyasının emrine verilmektedir. En son Lucky-S ve Kısmetim 1 gemilerinde ele geçirilen tonlarca uyuşturucu maddenin orijini ve gemilerin bandıraları göz önüne alındığında olayın ciddiyeti çok daha iyi anlaşılacaktır.

MEDELLİN KARTELİ

Pablo Escobar 1949'da doğmuş bir köylü ve öğretmenin çocuğu. Lisedeyken de antik mezar taşlarını çalıp tüccarlara satarmış. Hapisten kaçtıktan sonra 1993'de polis tarafından vurularak öldürülmüştür.
Pablo Escobar, yaşadığı Kolombiya’nın Medellin kasabasındaki karargahından, uluslar arası bir kokain dağıtım şebekesi örgütlemeyi başarmış bir efsaneydi.Dahası dünya çapında faaliyet gösteren yeni gangsterlerin bir prototipiydi.

Escobar’ın 1990’da 3 Milyar Dolara varan bir servetin sahibi olduğu tahmin ediliyordu.Bu servet, gayrimenkuller ve Escobar’ın faks ve bilgisayar ağıyla denetlediği deniz aşırı yatırımlar sayesinde aklanıyordu.

Söylentilere göre Escobar, 1000 silahlı adamdan oluşan özel bir ordu besliyordu. Soruşturmacılara, politikacılara ve polislere karşı düzenlenen geniş çaplı suikastlarda kullandığı bu ordu, ona “Narkoterörist” unvanını kazandırmıştı.
Ama Escobar’ın eylemleri bir süre sonra çizmeyi aşmaya başladı. Bunun üzerine Escobar Kolombiya yetkililerine teslim oldu ve onlara, kokain imparatorluğunu dağıtmayı da içeren, barışçıl bir çözüm önerisinde bulundu. Ne var ki kokain işlerini, Bogota’da kendisi için özel olarak inşa edilmiş hapishaneden yönetmeyi sürdürdü.

1992’de hapisten kaçtığı zaman, onu ortadan kaldırmak isteyenlerce tam bir sürek avı başlatıldı. CIA, taktik danışmanları desteğindeki, özel görevler için hazırlanmış bir polis timi

Escobar’ın peşine düştü. Bu sürek avında, casus uydular ve Amerika’nın bölgeye gönderdiği bir C 130 tipi keşif uçağı da vardı. Ama Escobar’ın ölmesini isteyen başkaları da vardı.

SAAT
 
 
Bugün 17424 ziyaretçi (25244 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol